26 Kasım 2012 Pazartesi

26 KASIM 2012



İçimde birşeyler paramparça halde..içimde biriktirdiklerimi sanki yakmışım gibi hepsi kül halinde etrafta, dumanı boğuyor, ateşi içimi kavuruyor..Hiçbir şeyin sonsuz olmadığını öğretmemişler miydi bize? değildi biliyordum da tokat gibi vurdu yüzüme..ardında bıraktığı yıkıntıyı görmez..bilmez..şu sıralar susmakta çok başarılıyım..şimdi neden olmasın? içimdeki çığlıkları susturmak hiç de zor olmamalı..
Aylarca defterim arasında duran mektup, doğru yerini bulmalı artık..paramparça karşımda duruyor işte..bir o bana bakıyor bir ben ona..sanki bana söylemek istediği bir şeyler varmış gibi..bense duymamak için gecenin sessizliğine inat son ses müziğimi dinliyorum..gelebilecek zararları umursamazcasına..

5 Ekim 2012 Cuma

Duy beni melegim..


Ne oldu?ne değişti bi anda? bilemezsin..yetişemezsin zamana..hayırlısı buymuş deyip kendini avutmaya çalışırken neden karnına zaman zaman bıçaklar saplanır..ah meleğimm omzunda ağlamayalı çok olmuş..bir dileğim var meleğim..daha önce olmasını istediğim bir şeyin şimdi olmasını istediğim..gözlerimi yumup en derinden diliyorum dileğimi şimdi..duydum ki rüzgar dilek mumlarımı söndüreli 4 yıl geçmiş aradan..yak onları meleğim..rüzgara inat..bize inat..izin ver gerçekleşmesine..
meleğim hayat felsefemde ne zamandır 4 yanlış 1 doğruyu götürür oldu? ben hiç başarılı olamadım çoktan seçmelilerde..bundan mıdır uzun zamandır aradığım doğru cevabı kaybedişim..duy beni meleğim..duy şu içimdeki sesi..o gittiğin yolu göster bana..göster ki karşılaşabileyim..izin ver de dökeyim bütün gerçekleri..sadece küçük bir izin..küçücük bir dilek..duy beni meleğim..

29 Eylül 2012 Cumartesi

Bir Bakıs Yetmeli Bazen..


Sırtını güvenle dayayabilceği biri olmalı insanın hayatında..ona sarılınca bütün sıkıntılarının bittiğini bilerek sarılmalı..başını omzuna koyduğunda "ne oldu?" sorusu yerini sessizliğe bırakmalı..saçların rüzgarla dans ederken saçını okşayıp yanında olduğunu hissettirmeli..elini öyle bir tutmalı ki hiç bırakmayacakmış gibi..bi o kadar da güvenmeli,sevgisini hissettirmeli..ama korkarak değil..öyle bi saarılmalı ki nefesini kesmeli..şımardığında bile sadece ona naz yaptığını bilip mutlu olmalı..bir bakışıyla anlatmalı herşeyi..anlayıp susmalıyım..gözler yetmeli..

17.09.2012

26 Ağustos 2012 Pazar

gitme kal demek için çok geç..



denedim..olmadı be güzelim..yok sayarak gerçekleri engelleyemedim..bazen gidişe dur diyemezsin..boğazında bir şeyler düğümlenir gibi olur..canın acır..ağlayamazsın..dıştan görüldüğün dobra,duygusuz profilini bozmak istemezsin..içindeki kumbaraya doldurursun gözyaşlarını..ağlamak için gece nöbetleri tutar hiç olmamış gibi davranırsın..

herkes benim için zor olacağını söyleyip duruyor..peki neden bunun için bir şey yapmıyorlar? biliyor musun içimdekileri senden başka kimse anlayamaz küçüğüm..ağlasam ne için ağladığımı bir sen bilebilirsin..ben ağlarsam küçüğüm, eski bizle bir daha karşılaşamayacağım için, gece yatağında olmadığını bildiğim için, yatmadan önce gizlice iyi geceler öpücüğü veremeyeceğim için, seni bir daha küçük bulamayacağım için ağlarım..kimse aynı kalmaz diyenlere inat neden aynı kalamıyoruz ki?

sen şimdi gidiyorsun ya kızıyorum sanırım sana..bırakıp gittiğin için değil, bu koskocaman dünyanda hakkını arayamadığını düşündüğüm için..ah şu sevgi denen şey yok mu elimi kolumu bağlıyor, tek kelime edemiyorum ya canını acıtanlara işte ben ölüyorum..görmek duymak istemiyorum..umursamıyorum sanıyorsun sen..o heyecanı paylaşmıyorum san güzelim sen..ben gözyaşına dayanamadığımdan çekip gidiyorum..unutma küçüğüm sen ağlarsan ben de ağlarım..



8 Temmuz 2012 Pazar

bana bir sen daha lazım!

Değerlim, yine yeniden sana hitaben yazıyorum içimdekileri..Bir sana rol yapmakta zorlanıyorum..gülerken bile içimdekileri nasıl anlıyorsun cidden anlayamıyorum..Ne ses tonum, ne davranışlarım sana ipucu veriyor ve sen buna rağmen gerçekleri pat diye anlayıp söyleyebiliyorsun bana..gerçekler karşısında boynum kıldan ince..ve ben susuyorum..bir suçlu gibi teslim oluyorum sana..hiç bir yalan üstünü örtemiyor gözlerimle anlattıklarımı değil mi?
Sen kesinlikle benim başıma gelen en güzel şeysin..ve artık eminim sen bana sunulan en güzel hediyesin..kimse ama kimse senden öte değil..hayatımda senin gibilere çok ihtiyacım var bi bilsen..gün gelir insan sıkılır artık bir şeyleri anlatmaya ve karşındaki görür görmez anlasın ister,bi çözüm bulsun ister..
Sen inanmasan da kalbimle bi anlaşma yaptım dün gece..taşlaştırdım iyice..hep duygusuz insanlar gördüğümde "hiç mi acıma duygusu yok nasıl insanlar bunlar?taş kalpliler.." demişliğim olmuştu..sanırım onları da yavaş yavaş anlamaya başladım değerlim..verilen değerin karşılığı olmayınca zamanla kalp taşlaşıyormuş,bir şey hissetmez oluyormuşsun..mühim değil..kimsenin canımı acıtmasına bir daha izin vermeyeceğim..bu da sana olan sözüm olsun değerlim..hayatımın merkezine artık kendimi koyuyorum..kolay kolay değişmez bendekinin yeri..yine sen haklı çıktın değerlim..teslim oldum sonunda sana:)

5 Temmuz 2012 Perşembe

küçük bir teşekkür borcu arkadaşıma..

söylemek,haykırmak istediğim o kadar çok şey var ki şu günlerde..ama yer,zaman,konum,kişileri seçemezken yapamıyorum,atamıyorum içimdekileri..belki de artık lüzum görmüyorumdur içimdekileri açığa vurmayı..
saat 16.00 sularında dört duvar ve ben yapılan haksızlığa dayanamamıştık..o an itibariyle uzaklaşmak istiyordum..ama nasıl?kimselere görünmeden nasıl başarabilirdim?kısa mesafe diye düşündüğüm yolda bu dönem benim çok zayıf yanlarımı gören arkadaşıma rastladım..bakmıyordum yüzüne anlamasın diye..sadece bir saniye geçti ve dört duvarla aramdaki sırrı farketti..bir şey diyemedim..kollarında avuttu beni..hem dertleştiğim için rahattım hem de kendimi tutamadığım için kendime kızmıştım..o gün desteğini hiç esirgemeyen arkadaşıma sonsuz teşekkürler..

bazen farklı sanarsın..

merhaba ağlama duvarım yine ben geldim.
canım böyle acımayalı uzun zaman olmuştu.her güzel şeyin sonu olduğunu önceden öğrenmiştim halbuki.neden hala kendime yalanlar söyleyip inandırmaya çalıştım ki? sen de haklısın kalbim.hayal kırıklıklarına rağmen sevgiyi öğretmeye çalışıyorum sana.ah bi de seninle beraber kıskançlık gelmiyor mu??neden izin veriyorsun sanki?bi kaç duygu içinde kalsın da verilen değerler belli olmasın.izin verme artık belli etme.hisstme anlatılması güç duyguları.sana zarardan başka ne verdi söyle bana?mutluluk diyeceksin,güzel anılar diyeceksin değil mi?haklısın kalbim ama söylesene bana gördüklerin götürmedin mi bütün mutlulukları?
kalbim sana sesleniyorum!
hissisleş artık lütfen.duygularla olcak gibi değil.anla beni..sen sadece sana aitsin.bi sen bilebilirsin kıymetini.ona iyi bak.

12 Haziran 2012 Salı

Sevmek Kayıptır Kimi Zaman..

Aslında ben küçüklüğümde öğrendim karşımdaki kişiyi çok sevdiğimde kaybetmeyi..Anaokulu zamanlarımda hocamı çok sevmiştim.Annem o gün beni hocama emanet edip gidiyordu.şikayetçi değildim.hocam da çok ilgileniyordu bizlerle.ilk zamanlar annemden ayrılmak çok zor olmuştu.ama sonra hemen ortama adapte olmup, oyunlara katılıyordum.o zamanlar babamın saçımızı kısa kestirme düşüncesinden dolayı dalga konusu olmuştum kimi zaman.ama aldırmamıştım.herneyse hocam her zaman bana destek olmuştu.ateşim çıktığımda yüzümü soğuk suyla yıkamamı istemişti bir gün.yıkamıştım yıkamasına ama öyle şıpır şıpır gezmeyi seven bir insan değilimdir hiçbir zaman.doğal olarak yıkayıp kuruluyordum yüzümü ve öyle gidiyordum hocama.bu bir kaç tekrarlandıktan sonra hocamın ateşimi düşürmeye çalıştığını idrak edebilmiştim.ve hocamı sabrından dolayı her zaman tebrik etmişimdir.konumun amacına geri dönecek olursak, işte ben hocama alışmaya başladığım zaman okuldan ayrılacağını öğrenmiştim.artık bu durum beni nasıl etkilediyse birgün hocamı rüyamda görmüştüm.okula geri dönüyordu.garip olan ise ertesi günü hocam okula geri geldi.tabii kalıcı olarak değil sadece eşyalarını toplamak için gelmişti..
Daha sonraki zamanlarda İstanbul'a geldik,ben büyüdüm,dersanelere gitmeye başladım ortaokul yıllarımda.Hiçbir zaman başarılı olamadığım ve sevemediğim tarih dersini sevdiren dersanede hocam vardı.yalnızca bir kere bana ders anlatabildi.anlatabildi diyorum çünkü o hocamı da sevmeye başlamıştım ve o da dersaneden ayrılacaktı.böyle olmaya başladıkça sevdiğim insanların gittiğini farkettim ve artık çok sevmemem gerektiğini kendime söyleyip duruyordum.küçüktüm o zamanlar.söylemekle olacağını düşünüyordum.nerden bilebilirdim ki aklımın kalbime söz geçiremeyeceğini.işte onu da zaman öğretti.baktım ben hala insanları çok sevdikçe teker teker gidiyorlar, ee kalbime de söz geçiremiyorum kalpsiz olmayı denedim.denedim denedim ama olacak iş değil..baktım ki ben de yaşayamıyorum..daha kesin bir çözüm bulmalıydım..ben de tiyatroculuğa soyundum..gördüm ki sahnede yaşananlar gerçek değil,hepsi bir rol ben de kendime bir rol edindim,bir de bana uyan bir kahraman..kimi zaman kitaplara başvurdum kimi zaman da içime..sordum, soruşturdum..aldığım cevap "sev ama belli etme" oldu.hak verdim buna.başlarda biraz denedim yapabiliyor gibi oldum ama sonunda hep teslim oldu.rolüme kendimi o kadar kaptırıyordum ki oyunun sonunda hep ölüyordum..yok bu da bana göre değil..mantığıma bir türlü yatmıyor.karşı tarafa karşı duygularımı yaşarken onun bilmiyor olması çok yanlıştı.neden ondan gizliyim ki dedim her seferinde.her seferinde de neden gizlemem gerektiğini yaşayarak öğrendim.ama yapamıyordum.ben de kapılarımı kapatmayı çözüm olarak seçtim kendime..artık son kez açılsın ki cereyan yapıp içerdekiler üşümesin..

23 Mayıs 2012 Çarşamba

meleğim...

meleğim,
farklı çatı altında yaşamamıza sayılı günler kaldı artık..bir yaşımıza daha girdiğimizde insanlar büyür sanardım hep..yanılmışım meleğim..ben hala senin o hep hatırladığın küçücük kardeşinim..ve hala hayal dünyasından çıkmak istemeyenlerdenim..
ne olurdu kaseti en başa sarıp yorgandan kendimize çadır kurduğumuz zamanlara dönüp evcilik oyunu oynasaydık..aynı odada aynı havayı soluduğumuzda gecenin bir vakti beraber yatmak uğruna -üstelik annemden uyarı alacağımızı bile bile- küçücük ellerimizle yataklarımızı birleştirip öyle yumuyorduk ya gözlerimizi..işte o anlarımızı hiç birşeye değişemem ben..moralimiz bozulunca muhabbetimiz hiç bitmez konu konuyu açardı..bir de bakmışız ki son konu başlangıçtan alakasız..aldırmazdık..zaman zaman uyarıların sayesinde hayal dünyasından gerçek hayata dönüş yapardım..ama bilirdin başımı yastığa koyar koymaz yine kendi hayal dünyama gideceğimi..
hep karşında inatçı bir kardeşin vardı..sen bana zarar gelmesin diye beni insanlardan korurdun, ben de aksine kendi yanlışımı kendim görcem diye tutturup her defasında seni haklı çıkartırdım..belki de söz dinlemek daha az canımı acıtırdı..bilemedim..
beni en iyi tanıyan meleğim..nerde neye nasıl tepki vereceğimi,bir bakışımla ne demek istediğimi anlayan biriciğim..sen iyiki iyiki varsın benim bitaneciğim..iyiki benim ablamsın..seni çook ama çook seviyorum kimselerle paylaşamadığım..

7 Mayıs 2012 Pazartesi


"Şimdi ve bundan sonra [sana ve kendime] itiraf etmekte hala fazlasıyla zorlandığım bazı şeyleri suskunlukla geçiştireceğim."

                                                                                                      Franz Kafka

trenin kalkış vakti..


       Yaşım daha çok genç belki ama beden yaşım yaşıma ayak uyduramıyor bugünlerde..hayatımda sürekli bir karmaşa,sürekli bir koşuşturma var..sanki ben olduğum yerde durmuş çevremde olup biteni izliyorum..peki neden bu kadar yorgun hissediyorum kendimi?yoksa çevremdekiler duruyor da herşeye ben mi koşuşturuyorum?
   
      bugün o kadar bunalmışım ki içimde, etrafa hissettirmemeye çalıştıkça daha da büyüyor..sonra davranışlarıma anlam veremeyen arkadaşım geliyor ve sorgulayan gözlerle bana bakıyor..dayanamıyor gözyaşlarım..bir anda süzülmeye başlıyor benden habersiz..gözyaşlarımın kolayca yanaklarıma düştüğü kadar güçsüz değilim..hani karşı tarafın haksızlık yaptığını, ve tam herşeyin güzel olmaya başladığını düşündüğümüz zaman herşeyi yerle bir eder ya ve hayalleriniz,yaşanmışlıklar,yaşanılcaklar boğazınız da takılıp kalır ve yutkunmanızı engeller siz zorladıkça canınızı acıtır ya..işte bütün duyguları bi anda yaşamak daha da acı vericiymiş..siz bir şeyleri cabalarsınız, kızgınken,kırgınken bile gözleriniz onu arar, sadece onun yanınızda olmasını istersiniz..ama olmayınca olmuyor..sonra isyan edersiniz..şimdi yanımda değilse bir daha hiç olmasın dersiniz..der der susarsınız..bir an onsuz yapamayacağınızı düşünürsünüz..daha sonra onsuz da yapabilceğinizi ama bunu istemediğinizi farkedip bütün suçun kendinizde olduğunu farkedip kızarsınız..

     şunu hiç bi zaman düşünmez insan..evet konumunu kendi belirler belki ama  onu hayatında bir yerlere yerleştiren karşısındaki insandır aslında..bunu düşünmediği için kırıcı olur..ve ancak karşısındakini kaybettiği zaman anlar,gözden geçirir yaptıklarını..

     evet artık benim için gitme vakti gelmiştir..ben hiç bi yerde bu kadar uzun kalmamıştım..misafirlikler bu kadar uzun sürmemeli..umutlarımı,hayallerimi de bavuluma koyduğuma göre hazırım demektir..saat 00.56 trenimin kalkma vakti gelmiş bile..kendine iyi bak sevdiğim..ben senden gidiyorum..




19 Mart 2012 Pazartesi









Babam hep der ki; -Basını dik tut prensesim, yoksa tacını düsürürsün..

Tek Kişilik Oyun..



Her yeni konuşma açıldığında konu sana gelir diye kendimden vazgeçip soruyu hep karşıya yöneltir oldum..Biliyor musun bu yöntem çok işime yaradı..Bir kaç dakika da olsa senden uzaklaşıp başka şeyleri düşünüp sevinebiliyorum..
    Ve sayende sahnelerin en iyi oyuncusu oldum..Hem de üzgünken mutluymuş gibi sahne makyajı yapanlardan..Üzülecek bir şey yok..Oyunumu oynayıp hayatıma devam ediyorum zaten..Senden biraz daha farklı sadece..
    Sen oynadığım en güzel oyundun..Perdeler kapanalı çok oldu..Ama ben seyircisiz tek başıma oynuyorum oyunumumuzu..

Bilet satışları yok..

Kazancım da yok..

Ama yorulmadan aynı diyalogları tekrarlıyorum..Bir "sen" oluyorum bir "ben".Kendini karşısındakinin yerine koymak böyle bir şey mi yoksa?

18 Mart 2012 Pazar

sevmek..

olur da ileride kız çocuğum olursa;
ona zorluklar karşısında nasıl dimdik durulması gerektiğini anlatacağım..mücadele etmeyi ve asla pes etmemeyi..birgün olurda kalbini başkasıyla paylaşmayı öğrendiğinde ve gelip bana "içimde kelebekler uçuşuyor sanki anne.."dediğinde "sevgi işte budur kızım..güzel şeydir sevmek..sev ama sakın fazla belli etme" derdim..çünkü bilirim ben, sevgi içine sığmaz hale geldiğinde acı verdiğini..ve bilirim, gerçek sevgi zor bulunur.."sevgiyi ararken yorulma küçüğüm" derdim ona..koca bir kız olsa bile..kırılır,incinir..gözünden bir iki damla düşer ben bir şey yapamadığıma üzülürüm.."küçüğüm herşeyde bir hayır vardır ağlamak istiyorsan tutma içinde ağla bu omzum her zaman yanındadır bunu böyle bilesin" derdim..bunu der demez boynuma atlayıp kollarını sıkıca boynuma dolaması acısını biraz olsun dindirebildiğimi hissettirip mutlu ederdi..

olurda erkek çocuğum olursa;
ona gerçek sevgiyi anlatırdım uykusunda..çünkü  bilirdim, bir insan uykusundayken söylenenleri asla unutmayacağını..ona kızları anlatırdım..ne kadar narin olduklarını,beklentilerini anlatırdım uzunca..çünkü bilirdim, erkek çocuklar annelerine benzer kişileri seçtiğini..ona sevginin parayla alınamayacak kadar değerli olduğunu sölerdim..ve küçücük bir şeyin bile onun için ne kadar değerli olabilceğini..
keşke çocuklarıma anlatmayı düşündüğüm kadar kolay olabilseydi sevmek..

28 Şubat 2012 Salı

geceler...

geceleri severim ben..herşey karardığında görünce acı çekeceğim şeyleri göremediğim için..odamda her zamanki köşeme geçer yazar dururum..senin ruhun bile duymaz..bilmezsin o boş sayfalara seni nasıl anlattığımı..aralara gizlemiş olduğum sen'leri senden habersizce gece boyu yaşayarak anarım..bilmezsin sen o geceleri..hem nerden bileceksin ki?eskiden ne hissetsem senin de aynı şeyi hissettiğini düşünürdüm..bunca zaman kendimi kandırmışım..öğrendim..öğrettin..
işte ben geceleri sensiz,sessiz geçiriyorum..bir de bana bıraktığın anılarımla..şimdi ise kendi kendime söz veriyorum bu 'son' diye...

18 Ocak 2012 Çarşamba

sevgi..

dokuz ay boyunca aynı duyguları paylaştık seninle..aynı yerde nefes aldık..ben seni takip ettim... hala olduğu gibi..sen beni beklerken çok istekli olmasan da sonrasında herkesten korudun beni..dinledin..yol göstericim oldun..hala olduğun gibi..benim her hareketimle, kimi zaman gözlerimle ne demek istediğimi anlar oldun..sustuk yeri geldiğinde sadece onlar konuştu..biz yine sustuk ve sarıldık sımsıkı birbirimize..kim derdi ki bütün sıkıntılarından bir kucak dolusu sevgiyle kurtulabilineceğini..öyleymiş..öğrendim..öğrettin..hala öğretebildiğin gibi..ne çok duymuşsundur üzgün olduğum zamanlarda yanına gelip "ya yeliz abla.."diye başlayan cümlelerimi..hiç sıkılmadan, uykun olsa dahi beni sonuna kadar dinledin..böyle bir şey midir sevmek?
ben unuttum sahi neydi sevmek?